Masada Devlet Kurtarmak Demode, Artık Sosyal Medya Var!

Oldum olası apolitik kişilerden pek haz etmemişimdir.
Yaşadığı ülkenin yönetimi konusunda hiçbir fikri olmayan, eleştirisi olmayan, düşünmeyen insanlardan bahsediyorum, evet. Dile getirmeyenlerden değil, düşünmeyenlerden bahsediyorum.

Ama artık sosyal medya var, düşünmeye gerek yok (!)
İletişim ile birlikte çoğu şeyi değiştiren;
güzelliklerinin yanında , gündeme göre yuvarlanan bir kitle oluşturan sosyal medya.
Kişiyi aynı anda siyasetçi, Mit müsteşarı, üst düzey komutan, dışişleri bakanı, belediye başkanı, teorisyen “bile” yapabiliyor.
Var olan bazı gazetecileri fırıldak yapabilme özelliğini yazmaya gerek dahi yok.

“Çoook güzel şeyler olacak!” yazıp duran “ Nostradamus” gazetecileri,
“Korkma, Titre!” klişesi oluşturan ve bu cümlenin vehametinden haberi olmayan (!) insanları hayatımıza sokan sosyal medya. Bu cümlenin altındaki tehdidin, kendi isteklerinin gerçekleşmemesi durumunda kendilerine dönmemesi şaşırtıcı olur. Bunu bilmiyor olamazlar da; istediklerini alabilmek için algı operasyonu sloganı, olmazsa olmaz malum.

Algı demişken, bir de “algı yönetimi” var di mi. Aslında eskiden beri olan, ama bugünlerde iletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel bir hızla hayatımıza iyice yerleşen bir kavram. Anlam çıkarma, komplo teorisyeni olmada kullanılan, kişinin uzmanlık derecesini arttıran bir kavram(!) Yapabilen yapıyor, yapamayan da “bunlar hep algı yönetimi” deyip çemberin dışında kalmak istemiyor. Ve bir ego tatminidir aldı gidiyor. Kendi gibi düşünmeyene hakaret eden, sinkâflı küfürleri pervasızca savurabilen, esmeden gürleyenlerin “köşe başı” takılma mekanı oldu bu platformlar. Mesela bir arkadaşın dün kendi facebook hesabından, sana ve politik düşüncesi senin gibi olanlara hafif tabirle yol verdi. Hem de ağır bir küfürle. Bugün çay içtiniz, tavla oynadınız hiçbir şey olmamış gibi; işyerinde birlikte çalışmaya devam ettiğiniz farklı düşünceden onlarca arkadaşınızla muhabbetinizin devam ettiği gibi… Enteresan bile diyemiyoruz artık.

Seçim miting alanlarının metrekaresini hesaplayıp, katılan sayısını çıkarandan tutun da, montaj olduğunu/olmadığını ispat etmek için zaman harcayanlar var. Bu kişiler seçim sonuçları ile hesapları tutarsa, matematik alanında çığır açtıklarını yazmazlarsa üzüleceğim.

Eğitim sistemini, yargıyı, yürütmeyi, belediyecilik anlayışını, sağlık sistemini her şeyi eleştirebilmek var iken, çözümü şıp diye buluyor artık insan. Kendi konumunu karşı tarafa göre belirleyerek hem de.
İçinde bulunduğumuz yönetim sistemleri hiçbir zaman kusursuz olmayacak.
Birbirimizi anlamaya çalışmaz isek, dinlemez isek düzeltme imkânımız da.

Büyük sözler büyük insanlardan çıkar ve tüm zamanlara aittir.
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!” demişti misalse Mevlânâ…

Ezcümle:
Bindik bir alamete, gidiyoruz selâmete… (inşaAllah)
Selâmetle…